Sağlık

Karşılıklı gülümseme ve parmak izinin olmaması otizme işaret ediyor

Otizmin 3 yaşından önce teşhis edilmesi gereken bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, otizmin başlıca iki belirtisinin sosyal ve iletişim bozuklukları olduğuna dikkat çekti. Otizm spektrum bozukluğunda karşılıklı gülümseme ve parmak takip edememe ile başlayabilen belirtilere dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, en erken teşhisin 18 ay ile 2 yaş arasında konulabileceğini söyledi. Otizm bozukluğunun en çok kabul gören tedavisinin özel eğitim olduğunu vurgulayan Kilit, otizm tedavisinde ergoterapi ve konuşma terapisinin çok değerli bir yeri olduğunu kaydetti.

 

Her yıl Nisan ayı tüm dünyada Otizm Farkındalık Ayı olarak kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler’in 2007 yılında Dünya Otizm Farkındalık Ayı ilan ettiği Nisan ayında, 2 Nisan’dan itibaren tüm dünyada bir ay boyunca bilinçlendirme çalışmaları yapılmakta ve sorunlara çözüm yolları aranmaktadır.

Çocuk ve Ergen Gelişimi ve Otizm Merkezi (ÇEGOMER) Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, Otizm Farkındalık ayı kapsamında Otizm Spektrum Bozukluğunu değerlendirdi.

 

Otizm spektrum bozukluğunun nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Otizm spektrum bozuklukları, anne karnındaki beyin gelişim sürecindeki yapısal ve işlevsel farklılıklardan kaynaklanan nedenlerin poligonik olarak etkilendiği, yani birden fazla genin etkilendiği ve çevresel faktörlerin etkilendiği diğer nörogelişimsel bozukluklardan biridir. etmenlerin ortaya çıkma süresi ve şiddeti üzerinde az ya da çok etkisi vardır.” söz konusu.

 

Otizmin iki ana belirtisi: Sosyal ve iletişimsel bozukluk

 

Spektrumun yelpaze veya şemsiye anlamına geldiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Bu açıdan otizm spektrum bozukluğu, otizmin iki ana belirtisinden biridir; Sosyal ve iletişimsel bozuklukların ve sınırlı ilgilerin farklı bireylerde farklı yoğunluklarda kendini gösterdiği bir bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğu, birden fazla ve çok sayıda hastanın bir araya geldiği, farklı ayakta tedavi belirtilerinin ortaya çıktığı bir bozukluk anlamında kullanılmaktadır. söz konusu.

Otizm, bipolar ve şizofreni ile karşılaştırıldığında genetik bir kalıtıma sahiptir.

Günümüzde otizmin, işlevsellik düzeyine göre düşük işlevsellikten yüksek işlevselliğe, ciddiyetine göre ise yüksek düzeyden düşük düzeye doğru sınıflandırıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Otizm spektrum bozuklukları, bipolar bozukluk ve şizofreniye göre psikiyatrik bozukluklar arasında genetik geçiş oranı daha fazla olan ve yüzde 90’a varan oranlarda genetik geçiş gösteren bir bozukluktur” diyor. söz konusu.

40 yaş üstü anne olmak riski artırıyor

Otizmin çevresel faktörlerine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Çevresel faktörler olarak doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası birçok faktör incelendi ancak günümüzde en etkili çevresel faktörler anne yaşının 40’ın üzerinde olması olarak görülüyor.” söz konusu.

En erken tanı 18 ay-2 yaş civarındadır.

Otizm spektrum bozukluklarında karşılıklı gülümseme ve parmak takip edememe ile başlayabilen belirtiler olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, en erken teşhisin 18 ay ile 2 yaş arasında konulabileceğini söyledi.

Sosyal bağlantı ve konuşma ile ilgili sorunlar ortaya çıkar

Otizm spektrum bozukluğu belirtilerinin iki ana başlık altında incelenebileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Özellikle sosyal temas ve konuşma konusunda karamsarlık sayılabilir. Konuşmama, göz teması kurmama, ismi söylendiğinde bakmama, diğer insanların farkında olmama, diğer kişilerle sözlü veya sözsüz iletişime başlamama, ortak dikkat eksikliği, işaret parmağını kullanmama gibi belirtiler vardır. . Unutulmamalıdır ki yukarıda belirtilen spektrum terimi nedeniyle bu belirtiler çok düşük şiddetten çok yüksek şiddete kadar kendini gösterebilir. söz konusu.

Bir alana takıntılıdırlar ve birebirde ısrar ederler.

Otizm bozukluğunda sınırlı ilgi alanlarının çekici olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Otizmli bireylerin dikkat çekici özellikleri, bir alanda takıntılı olmaları, aynılıkta ısrar etmeleri, günlük ve anlık değişimleri mekan-zamansal olarak kabul etmemeleridir. Kalıplaşmış hareketler olarak adlandırılan kanat çırpma, kendi etrafında dönme gibi davranışlar otizmli bireylerde de ortaya çıkabilmektedir. Otizmli bireylerde açıklanamayan ağlama ve gülme atakları görülebilir. söz konusu.

Lider tedavi, özel eğitim

Otizm bozukluğunda en çok kabul gören tedavinin özel eğitim olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Otizm teşhisi konur konmaz doğrudan özel eğitime gönderiyoruz. Bunun dışında uğraşı terapisi ve konuşma terapisi de otizmin tedavisinde oldukça önemlidir. Son zamanlarda otizm terapileri arasında uğraşı terapileri ve davranış teknikleri de ortaya çıkmıştır.” söz konusu.

3 yaşından önce teşhis konulmalı

Otizm tanısının 3 yaşından önce konması gereken bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Otizme genel hatlarıyla baktığımızda bedensel bir duruş farklılığından söz edilmez ancak ayak parmaklarında yürüme özellikle otizmde görülen belirtilerden biridir. Otizmi en sık 18 ay civarında teşhis edebiliriz. Otizm tanısı bundan daha erken de konulabilir. Teşhis konulduktan sonra bir an önce tedaviye başlamak son derece değerli.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

haber-ergani.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu