Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC ve Azerbaycan ziyaretinin ardından uçakta basın mensuplarına yaptığı açıklamada ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan’ın ekonomi gündemine ilişkin açıklamaları şöyle oldu:
Her devirde olduğu gibi bu devirde de elbette iktisat her zamanki güçlenme beklentisini tekrar tekrar sürdürüyor. Yani burada ekonomiyi bir kenara bırakalım diyemezsiniz. Her ülkenin ilk işi ekonomidir. Ve bundan sonraki atılacak adımda özellikle Hazine ve Maliye Bakanımızın mevcut görevi, Merkez Bankası’ndaki değişim ve BDDK’da attığımız adım başta olmak üzere ekonomi ile ilgili, yani Türkiye’den bakanlarımız. Ticaret Bakanından Sanayi ve Teknoloji Bakanına, savunma sanayisine kadar hepsi bu işle ilgili. . Doğal ulaşım önemlidir.
“Kaynak arayışına devam ediyoruz”
Gıda, tarım, hayvancılık en değerli basamaklardan biridir. Çünkü bizi onun üzerinden vurmaya çalışıyorlar. Alt yapı ve üst yapıdaki tüm çalışmalarımızı bunlara prim ödemeden sürdüreceğiz. Bu konularda da olağan finans sektörümüzü güçlendirmeye gayret edeceğiz.
Finans departmanında kaynak arayışlarına devam ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Bankalar noktasında karamsarlığımız yok. Bankacılık şubemiz özünde güçlü. Ama sorun şu ki, mali yönetimi güçlendirelim ve yine mali yönetimi güçlendirerek enflasyondaki düşüşü daha da azaltalım…
“Kimse yanılmasın faiz politikalarında ben de aynıyım”
Tabii bazı arkadaşların “Cumhurbaşkanı faiz politikasında ciddi değişiklik yapacak mı” yanılgısına düşmemesi gerekiyor. Ben burada aynıyım. Ancak Hazine ve Maliye Bakanımızın şu anki bakış açısıyla burada atılacak adımları Merkez Bankası ile birlikte hızlı ve kolay bir şekilde atacağını doğal olarak kabul ettik, “hayırlı olsun” dedik ve bu durumda da; enflasyonu tek haneye indirme kararlılığımızı da ilan ettik. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz benim Başbakanlık dönemimde (enflasyonu) tek haneye indirdiğimizde faiz 4,6, enflasyon 6,2 idi. O zamanlar bu olağan işleri yine birlikte yapardık, şimdi de Sayın Bakanımıza bunları bire bir şeklinde birlikte yapmamız gerektiğini söyledik. O zamanlar “düşük faiz, düşük enflasyon” teorisiyle çalışıyorduk. Şimdi birebir anlayışla çalışıyorum, birebir kanaatim var ve bu durumda bunu başarabileceğimize inanıyorum.
“Asgari ücret için elimizden geleni yapacağız”
Asgari fiyat konusuna gelince… Taban fiyat noktasında kesinlikle çalışanlarımızı tekrar enflasyona zorlamayacağız. Taban fiyatta elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Personelimiz bu noktada rahat ve huzurlu olsun. Şu anda üzerinde çalışıyoruz, inşallah en kısa zamanda bir karar vereceğiz. Temmuz ayında yapılacak müzakerelerde memur maaşlarına ilişkin adım da atılacak.
“Hafize Bey teklifi Mehmet Bey’e getirdi”
Hafize Hanım, Mehmet Bey’i tanıyordu ve bu teklifi bana getirdi. Bilirsin, ekip çalışmasına inanırım. Böylece bir göreve geldim; ben ne yapıyorum ekibimle geliyorum; yani bakan arkadaşlarımı ben seçerim, incelerim ve sadece o değil, farklı isimler varsa onlar üzerinde de çalışırım ve ona göre kabinemi oluştururum. Bu kabineyi kurarken bütün bakan arkadaşlarım önüme bakan yardımcılarını getirdiler ve ben o bakan yardımcılarını onlardan aldıktan sonra onlar hakkında da istihbaratla bir çalışma yaptım. Nasıldır, nedir, nedir vs… Ve aynen böyle yurtiçinde, yurtdışında… Yurt dışındaysa bunların hepsini araştırıyoruz.” Doğal olarak maalesef çok garip saldırılar oluyor. Şu saldırılara bakıyorsunuz ya Rabbi bunlar ne uyduruyor?
“Merkez Bankası’nda kadın yöneticimiz olsun diye düşündük”
Artık normaliz yani iğne deliğinden geçtik bunları çok yutmuyoruz ama çalışıyoruz, yapıyoruz. Ve bu kardeşimizin başarısını bize ilettiler, dediler. Yani Goldman Sachs’tan tutun da oradaki bankacılık ve finans sektöründeki çalışmalarına kadar bu durumları dile getirdiler. Biz de Merkez Bankası’nda bir kadın yöneticimiz olsun diye düşündük. Bu adımı iyi attık. Kendisine her zamanki gibi beklentilerimizi anlattık. Ve bu adımlarla hem Hazine ve Maliye Bakanımız hem de Merkez Bankası Başkanımızın bizi mahcup etmeyeceğini ümit ediyor ve güzel sonuçlar alacağımızı düşünüyorum.
