İyi Parti’nin Öğretmenlerin Sorunlarıyla İlgili Araştırma Önergesi TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’nin Oylarıyla Reddedildi

İYİ Parti’nin öğretmenlerin sorunlarıyla ilgili araştırma önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. YETERLİ Parti Genel Lider Yardımcısı Şenol Sunat, “1 milyon 200 bini aşkın devlet ve özel sektör öğretmeninin, ek ders ücreti karşılığında çalışan usta öğreticilerin karşılaştıkları maddi, manevi ve sosyal sorunlar ortadadır. Yoksulluk sınırı altında yaşayan öğretmenlerimiz mutlu değildir. Aldığı ücretle ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamayan, ek iş yapmak için çaba harcayan öğretmenler huzurlu değildir. Aynı işi yaptığı halde sınıflara ayrılan, haksızlığa uğrayan öğretmen verimli değildir” dedi.

İYİ Parti’nin “öğretmenlerimizin sorunları” araştırma önergesinin gündemin ön sırasına çekilerek bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ait küme önerisi, AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Önergenin münasebetini ÂLÂ Parti Genel Lider Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat açıkladı. Sunat, şunlar söyledi:

“ÖĞRETMENLERİ KATEGORİLERE AYIRANLAR BUGÜN YİNE METHİLER DİZİYOR”

“Her yıl olduğu öğretmenlerin özlük haklarını vermeyenler, onları yoksulluk sonu altına itenler, prestijini yerle bir edenler, onurunu çiğneyenler öğretmenleri kategorilere ayıranlar bugün yeniden methiyeler diziyor. Sonra kuşkusuz unutulacak. Taleplerini lisana getiren, kaldıkları haksızlıklara karşı ses çıkaran öğretmenlerimize yeniden Sayın Erdoğan ‘çapulcu musunuz, öğretmen misiniz?’ diyecek. Ulusal Eğitim Bakanı kendisine bir öğretmen tarafından uzatılan çiçeği elinin zıddıyla itecek. Tekrar bir AK Parti milletvekili özel okullarda çalışan öğretmenlerin taban fiyata talim etmelerinin çok hakikat olduğunu söyleyecek.

Huzurun ve çalışma barışının olmadığı ortamlarda çalışan liyakatsiz yönetimciler tarafından baskı ve haksızlığa uğrayan, ekonomik ve toplumsal sorunlarla uğraş eden öğretmenlerimizin giderek itimatları azalmakta ve performansları düşmektedir. 18 milyon öğrenciyi omuzlarına yüklediğimiz öğretmenlerin çektiği meşakkatleri biz milletvekilleri olarak görmezden gelemeyiz. Bütün tenkitlere ve ihtarlara karşın, iktidarın ısrarla kanunlaştırdığı bu kelamda Öğretmenlik Meslek Kanunu iktidarın, öğretmenlerin, temel sorunlarına ne kadar uzak olduğunu ortaya çıkarmıştır.

“‘ATANMAYAN ÖĞRETMEN’ KAVRAMI LÜGATİMİZE GİRDİ”

Öğretmenlerimizin ‘sözleşmeli, ücretli, kadrolu’ üzere halihazırdaki sınıflandırılmalarının kalkması beklenirken bu kategorilere ek olarak, öğretmenlik muvaffakiyetini ölçmekten uzak bir imtihana tabi tutmak suretiyle, onları ‘uzman öğretmen, başöğretmen’ kategorileriyle farklılaştırmak hangi aklın yapıtıdır diye sormak istiyorum. Hiç bu mevzuyu öğretmenlere sordunuz mu, danıştınız mı? Öğretmen açığını, kölelik sistemi üzere olan fiyatlı öğretmenlikle kapatmaya çalışıyorsunuz ya da birçok ders, branşı olmayan öğretmenlerle yahut öğretmenlerin olmadığı biçimde boş geçiyor. Plansız ve öngörüsüz programlar sonucunda bugün, yüz binlerce öğretmen, atanmayı bekliyor, ‘atanmayan öğretmen’ kavramı lügatimize girdi. Mülakatlarda yapılan haksızlıklar ve torpiller, liyakatin, başarılı olmanın manasını ortadan kaldırdı. Atanamadığı için intihar eden Mustafa Kaya’yı, İsmail Karahan’ı, Merve İşler’i, Merve Çavdar’ı hatırlıyor musunuz sanki?

“ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ TEKRAR CEZBEDİCİ HALE GETİRECEĞİZ”

Elektrik, doğal gaz yahut su faturalarını nasıl ödeyeceğini düşünen bir öğretmen, öğrencisine ne ölçüde yararlı olabilir? Hele hele büyükşehirlerde, maaşının yarısından fazlasını konut kirasına vermek zorunda kalan bir öğretmenden randıman beklenebilir mi? Ancak öğretmenlerimiz ümitsizliğe kapılmasınlar. Genel Liderimiz Sayın Meral Akşener’in de ifade ettiği gibi, öğretmenlerimize sözümüzdür, öğretmenlik mesleğini tekrar cezbedici hale getireceğiz. İYİ Parti iktidarında, cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünde, birinci adımda, 100 bin öğretmen atamasını gerçekleştireceğiz. Köy okullarımızı tekrar açarak taşımalı eğitim sistemine son vereceğiz.

Öğretmenlerimizin yaşadıkları problemler, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında vakit zaman gündeme gelse de tahlil odaklı bir tavır sergilenmemektedir. 1 milyon 200 bini aşkın devlet ve özel dal öğretmeninin, ek ders fiyatı karşılığında çalışan usta öğreticilerin karşılaştıkları maddi, manevi ve toplumsal problemler ortadadır. Yoksulluk sonu altında yaşayan öğretmenlerimiz memnun değildir. Aldığı fiyatla ailesinin temel muhtaçlıklarını karşılamayan, ek iş yapmak için efor harcayan öğretmenler huzurlu değildir. Tıpkı işi yaptığı halde sınıflara ayrılan, haksızlığa uğrayan öğretmen verimli değildir.”

İYİ Parti’nin grup önerisi hakkında söz alan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise Eğitim Sen’in açıklamasını Genel Kurul kürsüsünden okudu.

“EĞER SİZ MUHALEFET GETİRDİ DİYE ‘RET’ VERECEKSİNİZ, SİZ GETİRİN, BİZ DESTEKLEYELİM”

CHP grubu adına konuşan Hatay Milletvekili Serkan Topal ise şunları kaydetti:

“Maalesef çok düzgün biliyorsunuz, öğretmenler odası fiyatlı, kontratlı, takımlı diye ayrıldı. İntihara kalkışan atanamayan öğretmenler var. Bakın, ne hoş bir araştırma önergesi; gelin, hepimiz birlikte, el ele öğretmen arkadaşlarımızın bu problemlerini çözelim. Şayet siz muhalefet getirdi diye ‘ret’ vereceksiniz, siz getirin, biz destekleyelim. Çocuklar yırtınıyor; ‘100 bin atama, 100 bin atama’ diye Twitter’da aktiflik yapıyor lakin tık yok. Madem bugün Öğretmenler Günü, gelin, hepimiz bu öğretmen arkadaşlarımızın meselelerini bir arada çözelim.”